Hepatit C, bir RNA virüsüdür.
Hepatit C’nin genel toplumdaki sıklığı ABD ve Fransa’da %1-2,
Ülkemizde, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tarafından yapılan çalışmada sıklık %0.3 bulunmuştur.
Aynı taramada HBsAg pozitifliği oranı ise %8 civarındadır.
Hepatit C, bir RNA virüsüdür.
Hepatit C’nin genel toplumdaki sıklığı ABD ve Fransa’da %1-2,
Ülkemizde, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tarafından yapılan çalışmada sıklık %0.3 bulunmuştur.
Aynı taramada HBsAg pozitifliği oranı ise %8 civarındadır.
Hepatit C için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Doğru beslenme ile mutlu olmak için yemek yeme arasında bir uçurumun olduğunu uzun zamandır anlatıyorum. İnsan bedeninin genel olarak günde 3 kez beslenmek için ayarlandığı genel kanı görmektedir. Bu öğünlerin önemli parçasını da, sabah kahvaltısı oluşturmaktadır.
Bugün bahsedeceğim çalışma ise kahvaltının atlanması veya ev dışında kahvaltı yapılmasının çocuklar üzerinde şişmanlık yapıp yapmadığını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışma Hong Kong’da yapılmış ve 113,457 ilköğretim 4. sınıf öğrencisi buna katılmıştır. Katılımcıların %60’ına 2 yıl sonra tekrar ulaşılmıştır. Okumaya devam et
Kahvaltı için yorumlar kapalı
Filed under Genel, Şeker Hastalığı (Diyabet)
Yaz gelip de havalar ısınınca sudan bahsetmemek olmaz. Su, dünyamızın ve vücudumuzun büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Su olmadan yaşamamızın sürmesi mümkün değildir.
Normal Su Dengesi Nasıl Sağlanır?
Vücudumuzdaki suyun dengesi son derece önemli olduğu için, temel olarak 3 farklı mekanizma ile denetlenir ve yönetilir:
1. Vazopresin: Beyinden salgılanan bu hormon, böbreklere en az su ile en fazla katı atığın atılması (idrarı yoğunlaştır-konsantre et) emri verir.
2. Böbrek: Vücudumuzda iki böbrek mevcuttur. Normalde günlük idrar çıkışımız 1-2 litre arasındadır. Ancak böbreğin kapasitesi 0.5 litre ile 25 litre arasında değişmektedir.
3. Susama hissi: Vücudumuzda su miktarı azaldığında susarız. Bu susamanın karşılığında sıvı içeriz Okumaya devam et
Su için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Şimdi gelecek sana
Bahar yeniden:
bırak, bilme, ne —
NE Kİ HİÇ için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Günaydın :) Geçen ay oturmanın getirdiği risklerden bahsetmiştik; oldukça da etkilenmiştiniz. Ama bu konuda ne yaptınız? Muhtemelen daha az oturur, daha fazla hareket eder oldunuz… Peki yemekten sonra oturmayıp, hafif-orta yoğunlukta yürüyüş yaparsak iyi olur mu? İşte bu sorunun cevabı aşağıdaki araştırmada:
Ne? Yemekten Sonra da mı Oturuyorsunuz? için yorumlar kapalı
Filed under Genel, Şeker Hastalığı (Diyabet)
Kahve benim günlük hayatımda sabahları vazgeçilmez. Hele yeni çekilmiş kahvenin veya kapağı yeni açılmış granül kokusu beni inanılmaz cezbeder. Tahmin ediyorum ki, çoğumuz da aynı şekilde hissediyoruz. Kahve, içerdiği kafein nedeniyle nabız hızını ve tansiyonu hafif arttırma potansiyeli olsa da, diyabet, iltihabi hastalıklar, inme ve kaza-yaralanmaları azalttığı gözlenmiştir.
Bugün bahsedeceğim çalışma, kahve tüketimi ile ölüm arasındaki ilişkiyi araştırmıştır.
Kahve Ölüm Riskini Azaltıyor için yorumlar kapalı
Filed under Akciğer Hastalıkları, Genel, Kanser, Şeker Hastalığı (Diyabet)
İş yeme, içme, diyet ve kilo kontrolü olunca, konuya ilgi ve alaka fazla oluyor. Yemek yeme eylemi, hayatta kalmak için önemli olsa da, sosyalleşmek üzerine de etkisi var. Bunun dışında Adana’lıysanız (değilseniz de) kebabın antidepresan etkileri de yok değil (kısa süreli haz vermesi açısından). Bir de sürekli diyet yapan ve sürekli kilo alan insanlar var. Bu nasıl oluyor diye merak ediyorsanız, tek merak eden de siz değilsiniz. Okumaya devam et
Sık Diyet Kilo Fazlalığına Neden Oluyor için yorumlar kapalı
Filed under Genel, Hipertansiyon, Kolesterol, Şeker Hastalığı (Diyabet)
Dün yazdığım yazıda en fazla ilgi “Oturan Boğa”nın resmineydi. Oturan Boğa’nın resmini, isminde oturma eylemi olduğu için koymadım. Bu resmin özel bir sebebi var; bakın Oturan Boğa ne demiş:
“Bizim annemizin, toprağın, kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden Okumaya devam et
Oturan Boğa Analojisi için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Hareket canlılığın temeli. Blogumu 2 yılı aşkın süreden beri takip edenler bilirler ki, aslında hep aynı şeyleri söylüyorum, sadece sunduğum bilimsel kanıtlar farklılık gösteriyor. Eğer sağlıklı bir vücut ile yaşlanmak istiyorsanız, yapmanız gerekenlerden bir tanesi de hareket etmek olacaktır. Okumaya devam et
Oturmak Ömrü Kısaltıyor için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Bedendeki her tür yağlanma aynı değil. Erkek tipi yağlanma (elma tipi) ile kadın tipi (armut tipi) yağlanma arasında fark var; genel olarak baktığımızda kadınların ortalamada erkeklerden daha fazla yaşadığı gözönüne alındığında, bu durumun bir kısmının vücut şekliyle alakalı olduğunu düşünebiliriz. Kendisi de kalp krizi geçiren Türk tıbbının yetiştirdiği en iyi ve en verimli hekimlerinden biri olan Sayın Prof. Dr. Altan Onat’ın yaptığı TEKHARF çalışmasını anlattığı bir konuşmasında, kalp krizi riskini, kendinde de olduğu gibi, bel çevresinin şiddetli bir şekilde arttırdığını ifade etmişti. Bu arada, TEKHARF çalışmasının, özveriyle yapılmış, son derece ciddi bir çalışma olduğunu belirtmek isterim. Okumaya devam et
Kalça İyi, Bel Kötü için yorumlar kapalı
Filed under Genel, Kolesterol
Aslında hepimiz, dış kabuğumuz ne olursa olsun, kırılganız ve sevgiye, mutluluğa muhtacız. Sağlıklı olmak istiyoruz, hatta bilinçaltımız diğer insanlarla rekabete sokarak onlardan daha sağlıklı olmak istiyoruz ve bu istek de temel içgüdülerden bir tanesi. Hepimiz çabuk elde edilen kolay zaferlerin peşindeyiz, dolayısıyla sağlık gibi zafer için de bazen kendimizi kandırırız. Okumaya devam et
Sağlıklı Olmanın Kolay Yolu? için yorumlar kapalı
Filed under Depresyon, Akıl ve Ruh, Genel
Bisphenol A (BPA) 1960’dan beri sert plastik şişe ve metal bazlı yiyecek-içecek kutularında kullanılan endüstriyel kimyasaldır.
Yapılan standartize toksikoloji çalışmaları, insanların düşük dozda BPA’ya maruz kalmalarının sakıncalı olmadığını desteklemektedir. Ancak, yakın zamanda yapılan çalışmalar, belirgin olmayan etkilerin değerlendirlmesini sağlayacak yeni yaklaşımları kullanmışlardır. ABD’de hem Ulusal Sağlık Enstitüsündeki Ulusal Toksikoloji Programı, hem de FDA, BPA’nın fetüs, bebekler ve yaşı küçük çocukların beyin, davranış ve prostat bezlerinde potansiyel etkileri konusunda kaygılarının olduğunu belirtmiştir. Okumaya devam et
Konserve Kutuda Çorba ve BPA için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Ev içi şiddet sadece ülkemizde değil, tüm dünyada bir problem. Özellikle onur toplumu özelliği gösteren topluluklarda da daha sık rastlanıyor; dışarıya karşı son drece onurlu –namuslu duruş sergilenirken, kapalı kapılar ardında bu onur ve namus kavramı ortadan kalkıyor ve rüşvet, taciz, şiddet onur toplumu olmayan gruplara göre daha sıklıkla yaşanıyor. Gazeteleri açtığımızda ise, sanki herkesin belinde bıçakla dolaştığını hissedebiliyoruz. Okumaya devam et
Ev İçi Şiddet ve Sağlık Çalışanı Eğitimi için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Van’da meydana gelen depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ve yakın zamanda şehit olan askerlerimizin yakınlarına baş sağlığı dileyerek başlamak istiyorum yazıma. Bugün bahsedeceğim konu, evlerini depremde kaybetmiş insanları yakından ilgilendiriyor. Bölgedeki yetkililer konuyu mutlaka biliyorlardır, ancak tekrar etmekte fayda olacağını düşünüyorum. Okumaya devam et
Soğuk ve Hipotermi için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Aslında daha fazla Bisfenol A (BPA) içeren ve bulaştıran bir kaynak var; o da kağıtlar. Şaşırdınız değil mi?
Özellikle kredi kartı kağıtları, yazar kasa fişlerinde, yani ısıyla renklenen kağıtlarda oldukça fazla miktarda BPA var.
Yapılan bir çalışmada termal fişler, ilanlar, dergiler, biletler, zarflar, gazete kağıdı, yiyecek ambalaj kağıdı, karton, uçak boarding kartları, bagaj etiketleri, kartvizit, çocuk bezi, kağıt mendil ve hatta tuvalet kağıdında BPA araştırılmıştır:
BPA termal fişlerin %94’ünde bulunmuştur.
Diğer kağıt ürünlerinde ise BPA bulunma olasılığı ise %81’dir.
En fazla BPA termal fişlerde bulunmuş, ve diğer kağıtlara bulaşmanın da kağıtların geri dönüşümü esnasında bulaşma ile olduğu düşünülmektedir.
Örneğin kredi kartıyla alış veriş yaptınız ve 5 saniye fişi elinizde tuttunuz kabaca1 μg BPA (0.2–6 μg) işaret ve orta parmağınıza transefer oldu, eğer eliniz ıslak veya yağlı ise bu oran 10 kata kadar artmaktadır.
Eğer günde 10 saat kasada çalışıyorsanız günde 71 microg/gün BPA alıyorsunuzdur. Ancak bu miktar günlük tolere edilebilir sınırın 42 kat altındadır.
Liao C, Kannan K.” Widespread Occurrence of Bisphenol A in Paper and Paper Products: Implications for Human Exposure.” Environ Sci Technol. 2011 Sep 23. [Epub ahead of print]
BPA Kaynağı Sadece Plastik Damacana Mı? Tabi ki Değil! için yorumlar kapalı
Filed under Genel, Şeker Hastalığı (Diyabet)
Eğer mutluluğun ne olduğunu merak ediyorsanız:
Mutluluk veya akış budur :)
Mutluluk için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Şişmanlık biliyorsunuz çağımızın hastalığı. Buna neden olan ise fazla enerji almak- az enerji harcamak. Fazla enerji almanın birkaç sebebi var, ilki psikolojik: insan kendini iyi hissetmek istiyorsa genellikle yiyor- bu da beynimizde ödül yolu ile ilişkili. Bu ödül yolunu daha önce konuşmuştuk, ama tekrar hatırlamak isterseniz: https://burakuzel-md.com/2010/04/14/odul-yoksunlugu-sendromu-%e2%80%93-bagimliliga-giden-yol/ . İkincisi sebze meyve fiyatları artraken, kalorili yağ gibi maddelerin fiyatlarının artmaması. Okumaya devam et
Monosodium Glutamat için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Hastalarımı değerlendirirken, çok elzem değilse kan tetkiki istemem. Ancak, gerekliyse de tabi ki yapılmalıdır. Özellikle kanser kemoterapisi görüp de ateşlenen hastalarımda ise kan kültürü vesair kan tetkikleri yapmak gerekir; hastalarım da zaten kanım yok benden o kadar kan aldınız diye hayıflanır, ama bu konuda gelişen kansızlık çoğunlukla, kemoterapi ilaçlarının kan yapımını baskılamasındandır. Okumaya devam et
Tetkik Amaçlı Kan Alınmasıyla Oluşan Kayıp ve Hastanede Gelişen Kansızlık için yorumlar kapalı
Filed under Genel
Üretilen her şeyde, verilen her hizmette hata payı bulunmaktadır, hiçbirşey kusursuz değildir. Tıbbi hizmetlerde zaman zaman aksamlar olmakta, bazen de aksama olduğu düşünülerek hasta veya hasta yakınları tarafından, tıbbi hizmet verenler için malpraktis davaları açılmaktadır. Ancak A.B.D.’de bu malpraktis davaları bir sektör haline gelmiş ve bunun neticesinde artan sigorta maliyetleri nedeniyle tıbbi hizmetlerin ücretleri astronomik olmuştur. Malpraktisin bu kadar yoğun kullanımı, hekimlerin verdiği hizmette, inisiyatif almak yerine ilk önce dava açılmasını nasıl önlerimi düşünmelerine neden olmaktadır ve bu da hizmetin kalitesini azaltmaktadır. Okumaya devam et
Branşa Göre Malpraktis için yorumlar kapalı
Filed under Genel