Kuraklık günden güne kendini hissettiriyor sevgili dostlar. Barajlarımızın durumu gerçekten iç acıtıcı. Sanki yarın sonuçlarını yaşamayacağımızı düşünerek ormanları kesip, yerine betondan bitkiler dikiyoruz. İkinci köprü açıldığında orman kenarında giderken, yıllar içinde ağaçlar betonla yer değiştirdi. Şimdi dur desek bile tamamen düzeltmenin mümkün olmadığı bir yolda ilerliyoruz. Umarım kadim ormanlara küresel olarak saygı gösteririz.
Çevremizdeki gezegenlere baktığımızda, saman yolumuzu incelediğimizde yaşamın güzel mavi gezegenimiz dışında olmadığını görüyoruz, yaşamın kaynağı ise 2 hidrojen ve bir oksijen molekülünden oluşan su. Başka gezegenlerde su var mı diye araştırıldığında, suyu olup aşırı sıcaktan tüketen gezegenlerin de varlığını biliyoruz. Biz de acaba o gezegenlerden birisi mi olacağız, bunu zaman ve yaptıklarımız gösterecek.
Normal Su Dengesi Nasıl Sağlanır?
Vücudumuzdaki suyun dengesi son derece önemli olduğu için, temel olarak 3 farklı mekanizma ile denetlenir ve yönetilir:
1. Vazopresin: Beyinden salgılanan bu hormon, böbreklere en az su ile en fazla katı atığın atılması (idrarı yoğunlaştır-konsantre et) emri verir.
2. Böbrek: Vücudumuzda iki böbrek mevcuttur. Normalde günlük idrar çıkışımız 1-2 litre arasındadır. Ancak böbreğin kapasitesi 0.5 litre ile 25 litre arasında değişmektedir.
3. Susama hissi: Vücudumuzda su miktarı azaldığında susarız. Bu susamanın karşılığında sıvı içeriz, buna primer içme denilmektdir. Sekonder (ikincil) içme ise sosyal olarak tükettiğimiz sıvılardır; örneğin misafirliğe gittiğimizde çay içmemiz gibi.
Yaşlanmanın Su Üzerine Etkisi
Türkiye’de 60 yaşının üzerindeki insan sayısı yaklaşık 7,5milyondur. Bu sayı önümüzdeki yıllarda artacaktır.
Artan yaşla birlikte vücudun fonksiyonlarında ister istemez bir değişim olacaktır. Önemli olan bu değişimin farkına varıp, buna göre de önlem almaktır.
1. 30’lu yaşlarda vücudun toplam suyu %60 civarındayken, 70’li yaşlarda %50’ye azalmaktadır. Yani, vücuttaki toplam su azalmakta ve ufak değişimlerde su miktarı kritik bir şekilde azalmaktadır
2. Susama hissi yaşla birlikte zayıflar. Yani, su kaybettiğimiz zaman susma hissinin azalması nedeniyle, kaybedilen su yerine konulamamaktadır.
3. Böbreklerin konsantrasyon gücü azalmaktadır
Ne Kadar Sıvı Tüketmeliyiz?
Günlük almamız gereken su miktarı şartlara göre değişkenlik göstermektedir. Ülkemizde olduğu gibi, sıcak havalarda su kaybı daha fazla olacağından, bu dönemlerde su tüketimizi arttırmamız gereklidir. Sıvı ihtiyacı, su ve meyvelerden alınmalıdır, kahve ve alkolün idrar söktürücü özelliği nedeniyle tercih edilmemelidir. Alınması gereken sıvıların %80’i içeceklerle, %20’si yiyeceklerle alınmaktadır. Normal şartlarda günlük alınması gereken sıvı miktarı kilogram başına 30mL olmalıdır (70kg bir insanda 70kgx30mL=2100mL gibi; bu miktarın yaklaşık 1700mL’si sıvılarla, 400mL’si yiyeceklerle alınmaktadır).
Nelere Dikkat Etmemiz Gerekli?
Aşağıdaki durumlar olduğunda, günlük kilomuzu tartmamız, sıvı miktarını arttırmamız veya hekimimize başvurmamız gerekir:
1. Hava sıcaklığının arttığı durumlarda
2. Ateşli bir hastalık geçirirken
3. Aşırı terleme varlığında
4. İshal varlığında
5. Havayolu ile seyahat edildiğinde (3 saatlik uçuşta yaklaşık 1.5litre su kaybı olmaktadır)
6. Egzersiz yapıldığında
Su gibi aziz olun.