Monthly Archives: Nisan 2018

Kilo Ameliyatları İntihar Riskini ve Alkol Kullanımını Arttırıyor

belly-black-and-white-body-42069

Bariatrik cerrahi veya kilo verdirici cerrahi, özellikle son dönemlerde çeşitli sanatçıların basına yansıyan görüntülerinden sonra son derece merak edilir ve nihayetinde de halkımız tarafından uygulanır oldu. Tıpta bir tedavi uygularken mutlaka kar-zarar hesabı yaparız. Kullanılan en basit bir alerji ilacı dahi ölümcül yan etkilere neden olabilir; dolayısıyla biz hekimler ön görülebilir riskleri saptamak için en son yayınları da takip ederiz. Sağlık yönetiminin tek karar alıcısı tabii ki hekimler değildir, kişinin kendi sağlığı hakkında bilgi sahibi olması ve karar verme sürecinde doğrudan yetkili olduğunu bilmesi iyidir. Nihayetinde Lenin’in dediği gibi “güvenmek iyidir, kontrol etmek ise ondan daha iyidir.” Bu blogun başyazarı ve tek yazarı olarak da naçizane gayem, en son okuduklarımı sizinle paylaşmak ve sağlık okur yazarlığınızı arttırmaktır.

İsterseniz bariatrik kelimesinin kökeninden bahsedelim, sonra konuya devam edelim. Baros, Yunanca ağrılık demek, yanına iatrik eki konulunca ağırlıkla uğraşan bilim dalı oluyor. Kilo fazlalığının kalp damar hastalıklarına yakınlaştırıcı etkilerini son dönemde artan miktarda duymuşsunuzdur, çünkü maalesef ki hızla kilo alıyoruz. Kilo fazlalığı da, aynı sigara kadar bedenimize zarar veriyor. Kilolardan kurtulmak istiyoruz, ama bunu kısa yolla ve kolayca yapmak istiyoruz. Ancak kısa yoldan kar etmek çiflikbankla sonuçlanabilir mi? Bence kilo vermenin en doğru yolu diyet ve egzersiz, ama bu da meşakkatli bir yol. Bu yol konusunda sonra daha detaylı bir yazı yazarım, ama bu yolda başarısız olanların alternatifi de bariatrik cerrahi girişimler oluyor. Bariatrik cerrahi çoğu hastada  (%66) kilo vermede etkili bir yöntem, ama işin sadece sanatçılarda olduğu gibi vitrin kısmı yok. Bugün sizlere 3 çalışmadan bahsedeceğim:

Bariatrik Cerrahi ve İntihar  

İsveç Obez Kişiler çalışması

1987- 2001 yılları arasında bariatrik cerrahi yapılan 2010 hastanın 87’si intihar etmiş veya kendine zarar vermiş. Kontrol grubuna göre 1.78 kat artmış oran saptanmış

 

İskandinav Obezite Cerrahisi kayıtları

20256 gastrik bypass geçiren hastanın 341’i intihar etmiş veya kendine zarar vermişken,  cerrahi yapılmayan grupta 84’ü intihar etmiş veya kendine zarar vermiş. Bu artış 3,48 kat olarak hesaplanmış. Hastanın kilo verip vermemesi ise intihar etmesi veya kendisine zarar vermesiyle ilişkisiz bulunmuş.

 

Bariatrik Cerrahi ve Alkol

Amerika’da yapılan bu çalışmada Roux-en-Y gastrik bypass (RYGB)  ve laparoskopik ayarlanabilir gastrik bantlama yapılan hastalar araştırılmış. Çalışmaya 2348 hasta alınmış. Bu hastalar 5 yıl takip edildiklerinde:

Başlangıçta %6 olan alkol kötüye kullanım oranı, gastrik bypass yapılan hastalarda %16’ya çıktığı saptanmış, gastrik bantlama yapılanlarda alkol kötüye kullanımı aynı oranda kalmışken, düzenli alkol tüketimi %8’den %16’ya çıktığı gözlenmiş.

Sonuç

Obeziteyi tek katmanlı bir sorun olarak düşünmemek gerekiyor; kısa yoldan kilonun kaybı, kişinin o kiloya çıkış nedenlerini düzeltmiyor. Kişi oluşan bu boşluğu ya dolduramıyor, ya da başka bir bağımlılığa transfer oluyor.

 

 

Wendy C. King, et al. “Alcohol and other substance use after bariatric surgery: prospective evidence from a U.S. multicenter cohort study”. Surg Obes Relat Dis. 2017 Aug;13(8):1392-1402. doi: 10.1016/j.soard.2017.03.021. Epub 2017 Mar 31.

 

Martin Neovius, et al. “Risk of suicide and non-fatal self-harm after bariatric surgery: results from two matched cohort studies”. www.thelancet.com/diabetes-endocrinology http://dx.doi.org/10.1016/S2213-8587(17)30435-7

Kilo Ameliyatları İntihar Riskini ve Alkol Kullanımını Arttırıyor için yorumlar kapalı

Filed under Genel

Cepışmak

CEPIŞMAK

Cepışmak, dün okuduğum ve bugün sizinle paylaşacağım çalışmadan esinlenerek uydurduğum bir fiil; TDK’de yok, keza her şeyi bilen Google’da da… Fiil yeni olsa da, eylem aslında çok tanıdık, her gün maruz kaldığımız teknolojik bir gerçeklik: cebe yapışmak, ceple dışlamak. Öyle yaygın, öyle bulaşıcı ki eli tutan, gözü az buçuk gören her birey bu hastalığın pençesinde. Sadece çocuklar değil, yaşlılar da bu kervana katılmış durumda. Akıllı telefonların hayatımızı oldukça kolaylaştırdığı bir gerçek, onlarla kimerik bir yapı oluşturduk, ama bunun insanın doğasını da etkilemeyecek düzeyde kullanmayı da öğrenmemiz gerekiyor. Aksi halde altı insan, üstü cep telefonu olan Likya’lı kimera olmak yerine matrixde yaşayan vücutlara döneceğiz.

Neden Önemli?

Sosyal izolasyon, “görünmez olmak ve etrafındakiler tarafından sosyal ilişkilerden dışlanmak” olarak tanımlanmıştır. Sosyal izolasyonun 4 temel insan ihtiyacı olan, ait olmaya ihtiyaç, özgüvene ihtiyaç, manalı bir var olmaya ihtiyaç, kontrole ihtiyaç üzerine yıkıcı etkilerinin olduğu bilinmektedir.

Sosyal izolasyon:

  1. Ait olma ihtiyacını tehdit etmektedir. Kişinin istenmediğini veya kişiye değer verilmediğinin açık veya sembolik olarak gösterilmesi.
  2. Yüksek özgüvenin devamın sağlanmasını tehdit etmektedir. Kişi bu şekilde cezalandırılmaktadır veya nerede yanlış yaptığını düşünmeye zorlanmaktadır. Kişinin ilgi çekici olmadığı hissini de yaratabilir.
  3. Manalı bir var olma ihtiyacını tehdit etmektedir. Bu durum sosyal ölümü temsil etmektedir ve kişi görünmezdir.
  4. Kontrol ihtiyacını tehdit etmektedir. Kişi neden ihmal edildiğini anlamamakta, durumu değiştirememekte ve nihayetinde umutsuzluk ve acizlik hissi oluşmaktadır.

Bu çalışmada 18-34 yaşları arasında 114 kadın, 14 erkek alınmış. Katılımcılar 3 gruba bölünmüş. Çalışma biri katılımcı, diğeri bilgisayar animasyonu olan 2 kişi arasında 3 dakikalık görüşme şeklinde planlanmış. İlk grupta görüşme başlar başlamaz araştırmacı elindeki telefonu masaya koyuyor ve bir daha bakmıyorken, ikinci grupta kısmi cepışan araştırmacı görüşme süresinin yarısında telefonuna bakıyor, gülümsüyor ve okuduğu bir yazıya gülüyor. 3. Grupta ise araştırmacı deneğin karşısına oturur oturmaz cepışıyor ve görüşme esnasında da buna devam ediyor.

Tahmin edildiği gibi, ikili görüşmelerde cepışmak algılanan iletişim kalitesini ve ilişki tatminini bozuyor. Cepışmak aynı zamanda sosyal izolasyonda olduğu gibi temel insani ihtiyaçları da bozuyor.

Sonuç

İnsan sosyal bir hayvan, ancak sosyallik sadece fiziksel olarak aynı ortamda bulunmakla sağlanmıyor, iletişimin de düzgün yapılması lazım. Dolayısıyla ilişkilerimizde mutlaka cepışmaktan uzak durmamız gerekiyor.

http://selfpsikoloji.com/2017/09/14/kontrol-ihtiyaci-uzerine/

https://evrimagaci.org/photo/tr/dislanmanin-sosyal-psikolojisi

Varoth Chotpitayasunondh, Karen M. Douglas . “The effects of “phubbing” on social interaction”.  DOI: 10.1111/jasp.12506

Cepışmak için yorumlar kapalı

Filed under Genel