Tetkik Amaçlı Kan Alınmasıyla Oluşan Kayıp ve Hastanede Gelişen Kansızlık

Phlebotomy Gone Wrong

Image by zudark via Flickr

Hastalarımı değerlendirirken, çok elzem değilse kan tetkiki istemem. Ancak, gerekliyse de tabi ki yapılmalıdır. Özellikle kanser kemoterapisi görüp de ateşlenen hastalarımda ise kan kültürü vesair kan tetkikleri yapmak gerekir; hastalarım da zaten kanım yok benden o kadar kan aldınız diye hayıflanır, ama bu konuda gelişen kansızlık çoğunlukla, kemoterapi ilaçlarının kan yapımını baskılamasındandır.

Bugün konuşacağımız konu kemoterapi hastaları değil, kalp krizi geçiren hastaların yatışları sırasında gelişen kansızlıkla alakalı. Kalp krizi geçiren hastalarda, enzim takibi (kalpteki hasarın göstergeleri) yapıldığındından sık kan alınır. Ancak bu kan almaların hastanede gelişen kansızlığa ne kadar katkıda bulunduğu bilinmemektedir. Hastanede gelişen kansızlık önemli bir durumdur ve hastalık (iltihabi durum-ateşli hastalıklar, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği vb) nedeniyle kan yapımın baskılanması ile oluşmaktadır ve bu hastalarda mortalite (ölüm riski) fazla olmaktadır.

Çalışma ABD’de 57 hastanede 17.676 akut myokard infarktüsü geçiren ( genellikle MI kısaltmasının İngilizce söylenişi EmAy’ı kullanırız) hastalarda yapılmıştır.

Sonuçlar

Hastane İlişkili Anemi (kansızlık) gelişen hastalarda daha fazla kan alındığı (173mL’e karşı 83 mL) gözlenmiştir. Alınan her 50mL kan için orta-ciddi hastane ilişkili anemi gelişme riski %18 artmaktadır.

Laboratuar testleri için daha az miktar ve sıklıkta kan alınması uygun olacaktır. Ancak şu da unutulmamalıdır ki, çoğunlukla daha ağır hastalardan daha sık kan alınmaktadır.

Adam C. Salisbury, et al. “Diagnostic Blood Loss From Phlebotomy and Hospital-Acquired Anemia During Acute Myocardial Infarction”. Arch Intern Med. Published online August 8, 2011. doi:10.1001/archinternmed.2011.361

Reklam

Tetkik Amaçlı Kan Alınmasıyla Oluşan Kayıp ve Hastanede Gelişen Kansızlık için yorumlar kapalı

Filed under Genel

Yorumlar kapatıldı.