Tag Archives: mide

Mide İlacını Kullanmak Zorunda Mıyız? Kesmeli Miyiz?

“Hastaların yaklaşık %40’ı sürekli mide koruyucu kullanıyor.

Siz de onlardan biri misiniz?

Eğer öyleyse, bu videoyu mutlaka izleyin.

Çünkü mide koruyucular, sanıldığı kadar masum ilaçlar değil.

Gereksiz yere uzun süre kullanıldığında, böbrek yetmezliği, kemik erimesi, hatta enfeksiyon riskini bile artırabiliyor.

Amerikan Gastroenteroloji Derneği’nin son kılavuzuna göre mide koruyucu mutlaka alması gereken hastalar şunlar:

▪️ Ciddi reflü hastalığı (Grade C–D eroziv özofajit) olanlar

▪️ Ülser veya mide kanaması geçirmiş olanlar

▪️ Barrett özofagusu veya eozinofilik özofajit tanısı alanlar

▪️ Kan sulandırıcı ya da aspirinle birlikte ağrı kesici (NSAİİ) kullanan ve kanama riski yüksek hastalar

Bu grupların dışında iseniz, ilacı sürekli kullanmak yerine doktorunuzla birlikte bırakma planı yapabilirsiniz.

Ani bırakmak yerine dozu yavaş azaltmak, mide asidinin aniden artmasını önler.

Unutmayın, her ilaç bir amaçla verilir.

Gereksizse, mideyi değil, sizi yorar.”

Mide İlacını Kullanmak Zorunda Mıyız? Kesmeli Miyiz? için yorumlar kapalı

Filed under Genel

Uzun Süredir Mide İlacı Kullanıyorsanız 👇🏼

Kanıt düzeyine göre mide koruyucu ilaçların yan etkileri:

Düzey 1 — Yüksek kanıt
• Kesme sonrası rebound asit hipersekresyonu ve semptom alevlenmesi
Randomize, plasebo kontrollü çalışmada sağlıklı gönüllülerde 8 hafta PPI sonrası ilacı kesince dispepsi/reflü benzeri semptomlar belirgin artıyor. Bu, PPI bırakırken kademeli azaltmayı destekler.
• Hipomagnezemi (uzun süreli kullanım)
FDA güvenlik uyarısı + sistematik incelemeler: ≥1 yıl PPI kullananlarda ciddi hipomagnezemi görülebilir; tek başına magnezyum replasmanı yetmeyip PPI’nın kesilmesi gerekebilir.

Düzey 2 — Orta kanıt (tutarlı gözlemsel meta-analizler / biyolojik plauzibilite)
• Clostridioides difficile enfeksiyonu (CDI) riski artışı
Birden çok şemsiye/meta-analiz PPI kullanımında CDI için OR ~1.3–2.3 aralığında artış bildirir; doz/süre ile riskin artabileceğine dair sinyaller var. (RCT’ler bu artışı doğrulamıyor; ilişki büyük ölçüde gözlemsel.)
• Kırık riski (kalça/omurga/bilek)
Büyük meta-analizlerde mütevazı artış: ör. kalça RR≈1.26, omurga RR≈1.58. Nedensellik kesin değil; H2-RA’larda benzer artış yok.
• Kronik böbrek hastalığı (KBH) ile ilişki
2024 sistematik derlemesi: PPI ile insidan KBH riski HR≈1.26. Bazı veri tabanlarında H2-RA’ya kıyasla fark saptanmamış çalışmalar da var → nedensellik belirsiz.
• Toplum kökenli pnömoni (özellikle ilk 30 gün)
Gözlemsel meta-analizlerde CAP riski artışı (yaklaşık 1.5 kat) bildirildi; en yüksek risk tedavinin başlangıcında. RCT sınırlı ve net değil.
• Fundik bez polipleri (FGP) / polipozis
Uzun süreli PPI ile FGP artışı bildiren sistematik derleme var ve kesilince gerileme olabileceğine dair seri/çalışmalar mevcut; fakat yeni bazı çalışmalar ilişkinin zayıf olabileceğini öne sürüyor. (Genelde benign; displazi nadir.)
• Vitamin B12/demir emilimi etkilenmesi
Asit baskılanması gıda-kaynaklı B12’nin proteinden ayrılmasını ve non-heme demirin indirgenmesini zorlaştırır; gözlemsel veriler B12 eksikliğiyle ilişki gösterir. (Tarama rutini AGA tarafından önerilmez.)

Uzun Süredir Mide İlacı Kullanıyorsanız 👇🏼 için yorumlar kapalı

Filed under Genel

Reflü Hastalığında Magnetik Bilezik

English: X-ray of the abdomen and chest in a p...

English: X-ray of the abdomen and chest in a patient with a gastrostomy. Radiocontrast was injected into the stomach and quickly seen migrating upwards through the entire esophagus. The patient had severe reflux esophagitis (Los Angeles grade D). (Photo credit: Wikipedia)

Reflü (gastro özefagial reflü), mide içeriğinin, ki bu yemek de olabilir, mide suyu da olabilir, yemek borusuna doğru akımıdır. Midenin iç dokusu, yemekleri sindirmekte kullanılan asite karşı dayanıklıyken, yemek borusu (özefagus) bu asite dayanıklı değildir. Yemek borusu ile mide arasında gerçek anlamda bir kapak bulunmamaktadır, ancak bu bileşkede olan kas grupları ve mide ile yemek borusundaki açı, kapak görevi görmektedir. Dolayısıyla herkesin hayatında zaman zaman reflü olmaktadır.

 

Ancak bazı kişilerde, yemek borusu ile mide arasındaki bileşkede bulunan kaslarda zayıflık olmakta ve iyi kasılamamaktadır. Bazı insanlarda ise yemek borusu ile mide arasındaki açı, mide fıtığı gibi nedenlerden ötürü bozulmuş olabilir. Bu kişilerde (gastro-özefagial) reflü hastalığı gelişebilir.

 

(Gastro-özefagial) Reflü Hastalığı Tedavisi

Okumaya devam et

Reflü Hastalığında Magnetik Bilezik için yorumlar kapalı

Filed under Akciğer Hastalıkları

Mide Mikrobu Şeker Hastalığı Mı Yapıyor?

Histopathology of Helicobacter pylori infectio...

Image via Wikipedia

Helikobakter pylori’nin hikayesi oldukça enteresandır. Bilmeyenler için tekrarlayayım: Avustralyalı doktorlar Warren ve Marshall yayınladıkları makalede, H. pylori enfeksiyonunun birçok mide ülseri ve gastritin nedeni olduğunu, daha önce sanıldığı gibi stres yahut baharatlı yemeklerle alakası olmadığı fikrini ileri sürdü. Hatta Marshall bu savını doğrulamak için helikobakter içeren bir sıvıyı içerek kendinde gastrit geliştiğini gösterdi. Warren ve Marshall, H. pylori üzerine yaptıkları çalışmanın ardından 2005’te Tıp dalında Nobel Ödülü ile ödüllendirildi. Okumaya devam et

Mide Mikrobu Şeker Hastalığı Mı Yapıyor? için yorumlar kapalı

Filed under Şeker Hastalığı (Diyabet)

Mide Koruyucu İlaçlar Astımı da Tedavi Eder mi?

Reflü hastalığı (gastro-özefagiyal reflü) hastalarımda sık gördüğüm hastalıklardan bir tanesidir. Mide asidinin veya mide içeriğinin yemek borusuna kaçması nedeniyle oluşan hastalığa GÖRH demekteyiz.Göğüsde yanma hissi, yediklerinizin ağza gelmesi, ağza acı su (mide asidinin) gelmesi olabilmektedir. Astımı olan hastalarda da GÖRH sıklıkla görülmektedir. Ancak astımı olan insanlarda, GÖRH tedavisi olan proton pompa inhibitörleri (mide koruyucu diye bilinen ilaçlar) kullanımının astım üzerine nasıl etki ettiği iyi bilinmemektedir. Okumaya devam et

Mide Koruyucu İlaçlar Astımı da Tedavi Eder mi? için yorumlar kapalı

Filed under Akciğer Hastalıkları, Mide

Mide Kanseri ve Ağrı Kesiciler

Mide kanseri azalmakla birlikte, en ık görülen kanserlerin dördüncüsü, kanser bağlı ölümlerin de ikinci sıradaki sebebidir.

Mide kanserinin neden geliştiği bilinmemekle birlikte, genetik faktörlerin, çevre etkilerinin etkilediği düşünülmektedir. Kronik inflamasyonun (uzun süreli iltihabi durumun) kanser gelişiminde etkili olabileceği çeşitli kanserlerde olduğu gibi, mide kanserinde de düşünülmektedir. Bunun en iyi örneklerinden birisi de midede olan helikobakter pylori enfeksiyonudur (http://bit.ly/9NtT57 ) H pylori eradikasyonu (yok edilmesi) mide kanseri riski azaltılmaktadır.

Okumaya devam et

Mide Kanseri ve Ağrı Kesiciler için yorumlar kapalı

Filed under Kanser, Mide

Mide Mikrobu; Nam-ı Diğer Helikobakter Pilori

 

Bana başvuran hastalarımın çoğunda mide ile ilgili şikayetleri var. Stres, sıkıntı oldukça ve daha da önemlisi sigara kullanımı da durumu katmerlendirdikçe, bu şikayetler devam edecekmiş gibi durmakta. Ancak, neyse ki günümüzdeki ilaçlarla, bu tip hastalarımı tedavi edebiliyorum; benim öğrencilik yıllarımda, azalmakla birlikte mide ülseri ameliyatları yapılmaktaydı.

Gelelim konumuza, Helikobakter pilori isimli bakteri ilk kez 1983 yılında Warren ve Marshall tarafından tanımlanmıştır. Bu enfeksiyon, hayatın ilk yıllarında alınmakta ve tedavi edilene kadar da sürmektedir. Dünyadaki tüm nüfusun %50’sinde bu enfeksiyonun olduğu tahmin edilmektedir.

Neden Önemli?

1. H. Pilori enfeksiyonu olan hastaların %1 ila 10’unda on iki parmak barsağı (duodenal) veya mide (gastrik) ülser gelişmekte
2. %0.1 ila %3’ünde mide kanseri gelişmekte
3. %0.01’den azında bir çeşit lenfoma (lenf kanseri, MALT)

H pilori enfeksiyonu olanların büyük çoğunluğunda ciddi bir sonuç- hastalık olmayacaktır.

Kimlerde H pilori Enfeksiyonu Araştırmalı?

H pilori enfeksiyonu olanların çoğunda herhangi bir hastalık olmadığından rutin tarama yapılması önerilmemektedir. Mide veya oniki parmak ülseri olanlarda, MALT lenfoması olanlarda araştırma yapılması gerekmektedir.

Birinci derece akrabasında mide kanseri olanlar, atrofik gastriti, açıklanamayan demir eksiliğine bağlı kansızlığı, kronik ITP’si olanlarda da h pilori için araştırma yapmak ve varsa tedavi etmek gerekmektedir.

Hazımsızlığınız varsa, h pilori araştırması endoskopi dışı yöntemlerle yapılabilir. Benim hastalarımda kişisel tercihim, büyük abdestte helikobakter pilori antijeni araştırması yapmaktır. Ancal alarm verici şikayetler varsa, beklenilmeksizin endoskopi yapılması gerekir.

Kimlere Endoskopi (gastroskopi) Yapılmalı?
• Kilo kaybı
• Devam eden kusma
• Kanama (aşikar veya kahve telvesi gibi kusma)
• 45 yaşının üzerinde olup yeni gelişen hazımsızlığı olanlar
• Ağrı kesici ilaçlara bağlı hazımsızlık veya mide şikayeti olanlarda

Kenneth E.L. McColl “Helicobacter pylori Infection”. NEJM, Volume 362:1597-1604

Mide Mikrobu; Nam-ı Diğer Helikobakter Pilori için yorumlar kapalı

Filed under Mide