“Bizim annemizin, toprağın, kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar; toprağı binalarıyla ve diğer süprüntüleriyle çirkinleştiriyorlar. Bu ulus, baharda yatağından taşarak, yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor.”
19 yüzyılda yaşayan Oturan Boğa işte bunları söylüyor.
Hava kirliliği hayatımıza yeni giren bir olgu değil, uzun zamandır iç içeyiz ve artık çevremizde havanın kalitesinin ne olduğunu an be an takip edebiliyoruz. Hatta bununla ilgili bir de uygulama var ve her sabah bilgilendirme gönderiyor. Bu uygulamayı telefonlarına indirmenizi özellikle istiyorum, bu şekilde tehlikenin uzağımızda olmadığını, tehlikenin tam göbeğinde olduğumuzu bu şekilde görebiliriz. İşin ciddiyeti Çin kadar olmasa da, belirli önlemler alınmazsa güzel şehirlerimizdeki yaşam Mars’ın ıssız topraklarına benzeyecek. Bakın şimdiden Trakya’nın Ergene Nehrinin yanından bile geçilememektedir, su kalitesi IV sınıf olarak belirtilmektedir (bkz. tablo 1)
Tablo1. Kalite sınıflarına göre suların kullanım maksatları:
- Sınıf– Yüksek kaliteli su (Tüm parametrelerin I. sınıf su kalitesi değerinde olması “Çok İyi” su durumunu ifade etmektedir.);
1) İçme suyu olma potansiyeli yüksek olan yerüstü suları,
2) Yüzme gibi vücut teması gerektirenler dâhil rekreasyonel maksatlar için kullanılabilir su,
3) Alabalık üretimi için kullanılabilir nitelikte su,
4) Hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyacı için kullanılabilir nitelikte su,
- Sınıf– Az kirlenmiş su (I. ve II. sınıf su kalitesi arasındaki değerler “İyi” su durumunu ifade etmektedir.);
1) İçme suyu olma potansiyeli olan yerüstü suları,
2) Rekreasyonel maksatlar için kullanılabilir nitelikte su,
3) Alabalık dışında balık üretimi için kullanılabilir nitelikte su,
4) Mer’i mevzuat ile tespit edilmiş olan sulama suyu kalite kriterlerini sağlamak şartıyla sulama suyu,
III. Sınıf – Kirlenmiş su (II. ve III. sınıf su kalitesi arasındaki değerler “Orta” su durumunu ifade etmektedir.);
Gıda, tekstil gibi nitelikli su gerektiren tesisler hariç olmak üzere, uygun bir arıtmadan sonra su ürünleri yetiştiriciliği için kullanılabilir nitelikte su ve sanayi suyu,
- Sınıf– Çok kirlenmiş su (III. ve IV. sınıf su kalitesi arasındaki değerler “Zayıf” su durumunu ve tüm parametrelerin IV. Sınıf su kalitesi değerinde olması “Kötü” su durumunu ifade etmektedir.);
III. sınıf için verilen kalite parametrelerinden daha düşük kalitede olan ve üst kalite sınıfına ancak iyileştirilerek ulaşabilecek yerüstü suları.
(b) Konsantrasyon veya doygunluk yüzdesi parametrelerinden sadece birisinin sağlanması yeterlidir.
(c) pH değerine bağlı olarak serbest amonyak azotu konsantrasyonu 0,02 mg NH3–N/L değerini geçmemelidir.
(d) Bu gruptaki kriterler parametreleri oluşturan kimyasal türlerin toplam konsantrasyonlarını vermektedir.
Son yıllarda bana gelen hastalarım hep aynı şeyleri söylüyor: eskiden biz bu kadar hasta olmazdık, bu yaşıma kadar alerjim yoktu şimdi sürekli hapşırıyorum veya geniz akıntım geçmiyor. Havamız kirli, AVM’lerde çok vakit geçiriyoruz ve bu binaların hava kanalları ne sıklıkla temizleniyor, filtreleri ne sıklıkta değiştiriliyor, bilmiyoruz.
Gelelim çalışmamıza: 1,023 Meksikalı Amerikalı’ya DXA, oral ve intravenöz glıkoz tolerans testi (şeker yükleme) yapılmış ve diyet ve fiziksel aktivite anketi uygulanmıştır. Ortam hava kirletici konsantrasyonları (NO2, O3 ve PM2,5) ve trafik ilişkili hava kirliliği (NOx dağılımı modeli ile) tespit edilmiştir.
Havada bulunan partikül maddeler (PM), önemli çevresel etkileri dolayısıyla izlenmesi ve kontrol edilmesi gereken bir hava kirletici grubudur. Özellikle havada uzun süre askıda kalabilen 10 mikrondan küçük partiküller (PM10) ve solunum yollarına ulaşabilecek büyüklükteki partiküller (PM2.5) dünyada son yıllarda hızla artan sayıda çalışmaya konu olmuştur. PM’nin belirlenen en önemli çevresel etkileri arasında solar enerji ve görüş
mesafesini düşürmeleri, güneş ışığını azaltmaları dolayısıyla çeşitli tarım ürünlerinin
rekoltesini düşürmeleri, hava-su transferi ile sucul ekosistemleri etkilemeleri, uzun mesafe
taşınımları ile deniz ekosistemini etkilemeleri, yüksek konsantrasyonlarda solunuma bağlı
şikayetlere yol açması ve solunabilir kısımlardaki ağır metaller dolayısıyla toksisite yaratmaları öne çıkmaktadır. Ayrıca, atmosferde PM varlığı astım atakları, öksürük, solunum yolu tahrişi, solunum güçlüğü, kronik bronşit, fetus ölümleri yaratma gibi sağlık etkilerine neden olabilir (Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı web sayfası; www.epa.gov)
Bu çalışmada kısa süreli (58 gün ortalamalı) PM2.5 maruziyeti açlık kan şekerini, açlık insülinini ve LDL kolestrolü arttırdığı gözlenmiştir.
Ortalama yıllık PM2.5 ise artmış açlık şekeri, HOMA-IR ve LDL kolestrolle ilişkili bulunmuştur.
Sonuç olarak hava kirliliği sadece akciğerlerimiz etkilememekte, şekerimizi de yükseltmektedir.
Zhanghua Chen, et al. “Ambient Air Pollutants Have Adverse Effects on Insulin and Glucose Homeostasis in Mexican Americans”. Diabetes Care April 2016 vol. 39 no. 4 547-554
http://www.uzunkopru.bel.tr/ergene-nehri-su-kalite-raporlari
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2015/04/20150415-18.htm