Kalple ilişkili troponin–t’nin (cTnT) tesbit edilebilir seviyesi ile yapısal kalp hastalıkları arasında kuvvetli şekilde ilişki vardır. Benzer ilişki ölüm riski ve istenmeyen kalp-damar sistemi olayları ile de vardır. Ancak toplumun genelinde cTnT stnadart yöntemlerle tesbit edilememektedir.
Bu çalışmada kullanılan cTnT testi, diğer standart testlerden farklı olarak yüksek derecede hassastır. Çalışmaya 30 ile 65 yaşları arasında 3546 bireyde yapılmıştır. Bireylerde ayrıca MR ile kalbin yapısı ve fonksiyonu değerlendirilmiş, ayrıca da mortalite (ölüm riski) ortalama 6.4 yıl takipte incelenmiştir.
Sonuçlar
Dallas Eyaletinde, tesbit edilebilir cTnT (≥0.003 ng/mL) prevalansı %25.0 olarak bulunmuştur. Bu oran standart yöntemle %0.7 olarak tesbit edilmiştir.
40 yaşın altında erkeklerde %37.1, kadınlarda %12.9.
60 yaş üzerinde %57.6 olarak bulunmuştur.
Kalp kasında kalınlaşma (sol ventrikül hipertrofisi) en düşük cTnT düzeyi olanlarda en düşük, en yüksek cTnT düzeyi olanlarda en fazla olarak görülmüştür (%7.5’a karşı %48.1)
Benzer ilişki sol ventrükül sistolik disfonksiyonu (kalp yetersizliği) ve kronik bönbrek hastalığında da görülmüştür.
6.4 yıllık ortalama takipte 151 ölüm gözlenmiştir. En düşük ölüm oranı cTnT düzeyi en düşük olanlarda gözlenirken (%1.9), en yüksek ölüm oranı en yüksek cTnT seviyesi olanlarda bulunmuştur (%28.4)
cTnT seviyeleri ile yapısal kalp hastalığı ve ölüm arasında bir ilişki vardır.
James A. de Lemos, et al. “Association of Troponin T Detected With a Highly Sensitive Assay and Cardiac Structure and Mortality Risk in the General Population”. JAMA. 2010;304(22):2503-2512. doi: 10.1001/jama.2010.1768.