Endişe (anksiete) strese karşı verilen normal bir tepkidir. İş yerinde gergin bir durumla karşılaşıldığında, sınav için sıkı çalışmak gerektiğnide, önemli bir konuşma esnasında konsatrasyonu kaybetmememekte etkilidir. Genel olarak birşeylerin üstesinden gelmeye yarar. Ancak herşeyin fazlası gibi, endişenin fazlası da zararlıdır.
Beş ana endişe bozukluğu vardır:
- Genel Endişe Bozukluğu
- Obsesif-Kompulsif Bozukluk
- Panik Bozukluk
- Post-Travmatik Stres Bozukluğu
- Sosyal Fobi
Bugün sizlere bahsedeceğim çalışma endişe ve koroner kalp hastalığı (kalbi besleyen damarların hastalığı) arasındaki ilişkiyi araştırmak amacıyla yapılmış.
Çalışma, daha önce yapılan 20 araştırmaya dahil edilen 249,846 bireyin verilerinde yapılmış.
Endişeli bireylerde:
- Koroner Kalp Hastalığı riski, endişeli olmayanlara göre yüksek bulunmuş (hazard oranı: 1.26; 95% GA: 1.15 – 1.38; p < 0.0001)
- Kalp nedeniyle ölüm riski, endişeli olmayanlara göre yüksek bulunmuştur (HR: 1.48; 95% GA: 1.14 -1.92; p = 0.003)
Sonuç olarak, endişe bozukluğunu ciddiye almak gerekmektedir. Kişisel görüşüme göre de endişeyle mücadelenin en etkin yolu düzenli egzersiz ve pozitif düşünmeden geçmektedir.
Annelieke M. Roest, Elisabeth J. Martens, Peter de Jonge, Johan Denollet. “Anxiety and Risk of Incident Coronary Heart Disease:A Meta-Analysis “ J Am Coll Cardiol, 2010; 56:38-46, doi:10.1016/j.jacc.2010.03.034